17 Kasım 2012 Cumartesi


RE-RE-RE-RE-RE-RE-RE-RELOCALIZATION


Artist As  a Flâneur, Ragpicker, Storyteller
  
A ragpicker collects, categorizes and eliminates found objects in order to take them to recycling centers as it is by mentioned Walter Benjamin. Also, artist categorizes and  eliminates the objects, events or memories, found from different places and times, to use later. The artist, as a Storyteller, remeaning the objects, life or ideas, from different places and times, like senteces from different books. 


A ragpicker-artist’s aim is recycle of life when s/he recycles so it is iteration of a moment in memory through any artistic form. The recycling, which artist’s aim, is recycling of life; so, iteration of any moment by any artistic form. It is reproducing the experienced during the artwork exists. It is expansion of the moment from now to past and to future. Taking pieces from different time and places  wrap  and shrink the current time and place. Now, moments, which had been lived, are a vital collage in the their new places and times.

Actually, this is an ascription of life as submodular level.



RE-RELOCALIZATION

During the process of the Project I have spent one year in eight countries and seventeen cities. Throughout my travels, I had acted like a Flâneur by walking in the crowd feeling at home, and I tried to collect all objects and memories like a Ragpicker by eliminating and categorizing. At the end, I transferred all my memories and objects to the exhibition as a collage of my experiences.

During this one year period, I had localized every houses where I have stayed in; the first my shoes, then my coat, baggage, toothbrush etc. Not only I located to the houses but also to city; streets, cafes, restaurants etc. And finally, when I moved from house/city, I located there “as an eternal Memory”.

After moving from there, I relocated another house/city, then another, and again, and again…

Seçkin Aydın
Diyarbakır, Oct 2012







RE-RE-RE-RE-RE-RE-RE-RELOCALIZATION

Flanör, Paçavracı ve Hikaye Anlatıcısı Olarak Sanatçı

Walter Benjamin’in sözünü ettiği, Paçavracı, bulduğu nesneleri seçip, sınıflandırır ve geri dönüşüm merkezlerine götürmek üzere biriktirir. Sanatçı da farklı zaman ve mekânlarda bulduğu nesneleri, olayları veya anıları seçip, sınıflandırıp daha sonra kullanmak üzere biriktirir.

Paçavracı sanatçının amaçladığı geri dönüşüm ise yaşamın geri dönüşümüdür; yani yaşanmış bir anın zihinlerde, herhangi bir sanat formu aracılığıyla tekrarlanmasıdır. Yaşanmışlığın, eserin var olduğu sürece kendini tekrar tekrar üretmesidir. An’ın geçmişe ve geleceğe genişlemesidir. Hayatın farklı anlarından toplanarak bir araya getirilen parçalarla, şimdiki zamanda ve mekanda bir daralma, bükülme gerçekleştirilmektedir. Yaşanmış anlar, gerçek zaman ve mekanlarından alınarak yeni yerlerinde yaşamsal bir kolaj oluşturmaktadır.

Hikâye Anlatıcısı olarak sanatçı ise, toplanıp bir araya getirilmiş yaşantı, nesne veya düşünce parçalarının birbirleri ile girdikleri ilişki sonucunda yeniden anlamlandırır, tıpkı, farklı kitaplardan alınan cümlelerin, bir paragrafta buluşarak yeni bir anlam kazanması gibi.

Bu, aslında, alt parçacıklar halinde hayata yapılan atıflardır.



Tekrar Tekrar Yerleşmek.
  
Bu projenin hazırlık süresince, son bir yılımı geçirdiğim, sekiz ülkenin on yedi şehrinde, bir Flanör gibi kalabalıkların içinde kendimi evimde hissederek yürüdüm, bir Paçavracı gibi  yaşadıklarıma dair her şeyi toplamaya çalıştım; önce işime yarayacakları ve taşıyabileceklerimi seçtim, sonra onları sınıflandırdım ve biriktirdim. En sonunda da biriktirdiklerimi/deneyimlerimi, tıpkı bir Hikaye Anlatıcısı gibi yaşadıklarımın bir kolajı olarak bu sergiyle aktardım.
Bu bir yıllık süre zarfında kaldığım her eve yerleştim; önce ayakkabılarım, sonra paltom, çantam, diş fırçam vs. Sadece eve yerleşmedim aynı zamanda kente de; sokaklarına, caddelerine, kafelerine, restoranlarına. Ve en sonunda evden/kentten ayrılınca da oraya “sonsuza dek kalacak bir Anı” olarak yerleştim.
Oradan ayrıldıktan sonra başka bir yere yeniden yerleştim, daha sonra başka bir yere daha, sonra yine, sonra yine…
Seçkin Aydın
Diyarbakır, 10 Ekim 2012









Hiç yorum yok: